“Gün Benderli“nin Nazım Hikmet ile anılarını anlattığı “Giderayak” isimli kitap İletişim Yayınları’ndan çıktı. Kitabın alt başlığı Anılarımdaki Nazım Hikmet. Giderayak’ın özetine geçmeden önce Gün Benderli kimdir kısaca tanıtalım. Gün Benderli, 1930 yılında İstanbul’da doğmuş. 1940’lı yıllarda Nazım Hikmet‘in hapishaneden kurtarılması için katıldığı etkinlikler sebebiyle devletle başı derde girince yurt dışına çıkıyor. Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nde hukuk okuyor. Daha sonra Macaristan’da Budapeşte Radyosu’nun Türkçe yayınlarında çalışıyor. Gün Benderli o zamandan beri araya giren kısa kesintiler dışında Macaristan’da yaşıyor.
Giderayak’ın Özeti:
Gün Benderli Giderayak – Anılarımdaki Nazım Hikmet’te Nazım Hikmet ile tanışma hikayesini roman kıvamında anlatmakta. Nazım Hikmet’in hayatına önce şiirleri ile girmesi daha sonra da doğrudan yaşamında yer bulma hikayesini okurlarla paylaşıyor yazar. Nazım Hikmet’in cezaevinden kurtarılması için başlatılan büyük kampanya, Nazım Hikmet’in Türkiye’den kaçarken yaşadığı maceralar, ilk defa Nazım Hikmet ile 1951 Berlin Dünya Gençlik Festivali’nde karşılaşması, Radyoculuk Günleri, Nazım Hikmet Ran’ın nasıl Nazım Abi’ye dönüştüğü ve Nazım Hikmet’in hayatını kaybedebe kadarki süreçte aralarındaki yakın ilişkinin ayrıntıları anlatılmakta. Giderayak ülkelerin, şehirlerin, türlü yasakların ve anlaşmazlıkların zarar veremediği büyük bir dostluğun hikayesi.
Tanıtım Yazısı:
Giderayak’ın tanıtım yazısında şu ifadelere yer verilmiş.“Nazım Abi hakkında çok şey söylendi, söyleniyor. Birçokları onun hayatında, kendi siyasi görüşlerine destek olabilecek bir duruş, bir söz, bir ses arıyor ve bunları tartışma konusu yapmaya çalışıyor ve yapıyor. Kimileri için Atatürkçü Nâzım Hikmet, kimileri için komünist Nazım Hikmet. Kimileri için Stalinist Nazım, kimileri için Leninist Nâzım. Ben, İnsan Nâzım Hikmet diyorum. Yanlışlarıyla doğrularıyla, inançlarıyla, tutkularıyla, gücüyle, zayıflığıyla insan. Şair, yazar, devrimci, cesur, korkak, işçi, paşa torunu. Hepsi birden…Bunların yanısıra, Nâzım Hikmet’in sanat ve edebiyat hakkındaki görüşleri, şiir yazma süreçlerinin ayrıntıları, politik refleksleri ve Benderli’nin dönemin Türkiye Komünist Partisi’ne içerden eleştirileri… Giderayak, ülkelerin, şehirlerin, türlü yasakların ve anlaşmazlıkların zarar veremediği büyük bir dostluğun hikâyesini anlatırken, aynı zamanda Nâzım Hikmet’in sürekli göz ardı edilen, büyük mitlerin arkasında kalan birey yönünü öne çıkartıyor.”
İyi okumalar diliyoruz.