İngiliz edebiyatının 19.yüzyıldaki en önemli temsilcilerinden biri kuşkusuz ki “George Eliot“dur. Yazarın eserleri, ülkemizde de pek çok kez yayımlanmış ve geniş bir okur kitlesine ulaşmıştır. Bu yazımızda, Eliot’ın öne çıkan eserlerinden biri olan “Daniel Deronda“yı tanıtacağız. Ancak, eserin özetine geçmeden önce George Eliot’ın hayatı ve eserlerine kısaca bir göz atalım.
George Eliot kimdir?
Gerçek adı Mary Ann Evans olan George Eliot, 22 Kasım 1819’da İngiltere’nin Warwickshire bölgesinde dünyaya geldi. Babası Robert Evans, dönemin saygın ailelerinden Newdigatelerin işletmesinde yöneticilik yapıyordu. Orta sınıfa mensup bir aileden gelen Mary Ann, o dönemde bir kadının alması beklenen eğitimin çok ötesine geçecek bir öğrenim gördü. Bu durum, ailesinin eğitime verdiği önemden kaynaklanıyordu. Öncelikle temel eğitimlerini tamamlayan Mary Ann, daha sonra Fransızca, Almanca, Yunanca ve İtalyanca gibi çeşitli diller üzerine yoğunlaşarak kendini geliştirdi.
1836 yılında annesinin vefatıyla hayatı değişti. Bu kaybın ardından ailesine destek olmak için ev işleri ve çocuk bakıcılığı gibi işer yapmaya başladı. Ancak bu süreçte kendi kendini eğitmeye devam etti. 1841-1842 yıllarında Sir Charles ve Lady Clara Bray’in evinde öğretmen olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde, pek çok etkili ve zengin insanla tanıştı; bu etkileşimler onun düşünsel gelişimine önemli katkılar sağladı.
1846’da Londra’ya taşınan Mary Ann, burada radikal bir dergi olan “The Westminster Review”de editörlük yapmaya başladı. Editörlük süresi boyunca ilerici düşüncelerle tanıştı ve hem entelektüel hem de edebi ilgi alanlarını derinleştirdi. 1851 yılında dergideki işinden ayrıldı ve serbest yazar olarak çalışmalarına devam etti.
Mary Ann Evans, dönemin toplumsal normlarına meydan okuyarak, George Henry Lewes adlı bir eleştirmen ve filozof ile evlilik dışı bir ilişki yaşamaya başladı. Lewes o dönemde eşinden ayrı yaşıyordu fakat resmiyette evliydi. Bu ilişki, toplumda büyük tepki topladı, ayrıca bu ilişkisi Mary Ann’in entelektüel ve duygusal gelişiminde belirleyici oldu.
İlk Romanı
Yazar, George Eliot mahlasıyla eserler vermeye başladıktan sonra ilk romanı “Adam Bede” (1859) ile büyük başarı kazandı. Ardından “Kıyıdaki Değirmen” (1860), “Silas Marner” (1861), “Romola” (1863) ve birçok kişi tarafından başyapıt olarak kabul edilen “Middlemarch” (1872) gibi eserleri kaleme aldı. Eserlerinde genelde Victoria dönemi İngiltere’sindeki toplumsal dönüşümleri ve bireyin iç dünyasındaki çatışmaları ele alan Eliot, edebiyat dünyasında derin ve kalıcı bir etki bırakmayı başardı.
22 Aralık 1880’de Londra’da hayatını kaybeden George Eliot, arkasında edebiyat tarihine damga vurmuş pek çok unutulmaz eser bıraktı. Yazın hayatındaki derinlik, modern bireyin çıkar çatışmalarını inceleyişi ve insan ruhunu anlamadaki ustalığı sayesinde, günümüzde hâlâ büyük bir hayranlıkla anılmaktadır.
George Eliot’ ın eserleri
- Middlemarch
- Aşkın Bedeli (Adam Bede)
- Silas Marner
- Romola
- Scenes of Clerical Life
- Kıyıdaki Değirmen
- Felix Holt, The Radical
- Daniel Deronda
- Brother Jacob
- The Lifted Veil
- Essays and Leaves from a Note-Book
Diğer eserlerinin özetini verecek misiniz