Konuksever Aziz Julien Söylencesi - Gustave Flaubert

Modern romanın kurucusu olarak kabul edilen Gustave Flaubert ‘in öykü türündeki eseri “Konuksever Aziz Julien Söylencesi” Can Yayınları tarafından yayımlanmıştı. Bu yazımızda “Konuksever Aziz Julien Söylencesi“ni tanıtacağız. Kitabın özetine geçmeden önce Gustave Flaubert kimdir, eserleri nelerdir kısaca tanıtalım.

Gustave Flaubert kimdir

Gustave Flaubert, 12 Aralık 1821 tarihinde Fransa’nın Rouen şehrinde dünyaya geldi. Babası bir cerrahtı. Annesi ise doktor bir aileden gelmekteydi. Ailesi orta sınıfa mensup bir aileydi fakat edebiyatla ilgiliydi. Bunun da etkisiyle Flaubert, erken yaşlarda edebiyata ilgi göstermeye başladı.

Gustave Flaubert’in eğitimi Rouen Lisesi’nde başladı, daha sonra Paris’teki College Royal de Rouen’a devam etti. Edebiyat ve dil konularında ve edebi konulardaki diğer yetenekleri göze çarpmaya başladı. Flaubert, bu dönemde yazmaya olan ilgisini daha da geliştirdi. Daha sonra Sorbonne Üniversitesi’nde hukuk eğitimi almaya başladı. Ancak edebiyata olan ilgisi hukuk kariyerini bırakmasına neden oldu.

Flaubert’in yazmaya başlaması, hukuk eğitiminden sonra arkadaşı Maxime du Camp ile birlikte yaptığı seyahatlerle başladı. Bu seyahatler sırasında Flaubert, Mısır ve Ortadoğu gibi yerleri ziyaret etti. Sonra ki dönemlerde yazdığı eserler ve buralarda yaşadığı deneyimler eserlerine yansıdı.

En ünlü eseri olan “Madame Bovary” 1857 yılında yayımlandı ve edebiyat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Madam Bovary dünya klasikleri içerisinde kendine sağlam bir yer edindi.

Realizmin öncülerinden biri olan, bununla birlikte modernist edebiyatın kurucusu olarak kabul edilen Flaubert, eserlerinde detaylı karakter analizlerine odaklandı, dönemin toplumsal sorunlarını eleştirel bir bakış açısıyla okuyucularına sundu.

Flaubert, eserlerindeki titiz çalışma yöntemleriyle de tanınır. Her kelimenin seçimi konusunda özen göstermiştir. Yazdıkları üzerinde sürekli olarak düzeltmeler yapmış ve eserlerini tamamlamak için uzun zaman harcamıştır.

Gustave Flaubert, 8 Mayıs 1880 tarihinde Croisset’te hayatını kaybetti. Ancak, onun eserleri ve etkisi edebiyat dünyasında uzun süre varlığını sürdürmüştür. Madame Bovary gibi eserleri, modern romanın gelişiminde önemli bir dönemeç olarak kabul edilmektedir. Ayrıca Flaubert, edebiyatta mükemmeliyet ve dilin incelikli kullanımı konusundaki özeniyle tanınan bir yazardır.

Gustave Flaubert’ in eserleri

Konuksever Aziz Julien Söylencesi’ nin özeti

Gustave Flaubert 1877 yılında Üç Hikaye isimli öykü kitabını kaleme alır ve yayımlar. Bu öykü kitabının içerisinde Saf Bir Yürek, Konuksever Aziz Julien Söylencesi ve Herodias isimli öyküleri bulunur. Zaman içerisinde yayınevleri tarafından bu üç öykü ayrı ayrı basılmaya başlar.

“Konuksever Aziz Julien Söylencesi” yukarıda belittiğimiz gibi orjinali Üç Hikaye olan öykü kitabındaki ikinci öyküdür. Orjinal ismi “La Légende de saint Julien l’Hospitalier” olan “Konuksever Aziz Julien Söylencesi”, Hristiyan azizlerinden biri olan Aziz Julien’ın yaşamını anlatır. Eser, Flaubert’in realizm ve sembolizmi birleştiren anlatım tarzını yansıtır.

Aziz Julien’in Hayatı

Julien, zengin ve soylu bir ailenin oğludur. Doğduğunda, bir keşiş onun büyük bir kâhin olacağını öngörür. Ancak, Julien’in babası, oğlunun savaşçı ve lider birisi olmasını ister. Bu nedenle, Julien’in çocukluğu savaş ve av sporları ile geçer. Ancak, bu dönemde Julien’in hayatı bir geyiği öldürmesi üzerine bir keşişin ona lanet etmesiyle değişir. Bu lanet, Julien’in hayatının dönüm noktasıdır. Lanet, Julien’in tüm avlarını dinsel bir görev olarak kabul etmesine neden olur. Ancak, zamanla Julien’in içindeki şiddet artar ve bir gün, yaşlı bir adamı öldürür. Bunun üzerine Julien ormana kaçar ve yabani bir hayat sürer.

Bir gün, Julien bir leprikon (bir tür cin) tarafından ziyaret edilir. Leprikon, Julien’e gerçek bir kahraman olması için çeşitli görevler verir. Julien, bu görevleri başarıyla tamamlar ve bu süreçte manevi bir dönüşüm geçirir. Artık başkalarına yardım etmeye istekli, cömert ve merhametli bir insan olmuştur.

Julien, bir gün ormanda bir hastane inşa etmeye karar verir. Uzun uğraşlar sonucu hastaneyi inşa eder. Bu hastanede, hasta ve muhtaç insanlara yardım eder. Julien bir gün, bu hastaneye gelen bir hastanın, babası olduğunu fark eder. Babası, oğlundan özür diler ve ondan af diler. Ancak, Julien babasını affetmekte zorlanır. Bir süre sonra da babası ölür. Bundan sonra Julien yaşamında tümüyle bir dönüşüm geçirmiş ve manevi bir huzura kavuşmuştur. Eser, bir kahramanın iç dünyadaki mücadelesi ve manevi olarak büyümesi üzerine odaklanır. Hristiyanlık etik değerlerini, affetme ve sevgi konularını işler.

İyi okumalar diliyoruz.

Post Views: 63