“Güneş Altunkaş“ın “Kapının Ardındaki Ben” isimli romanı Nemesis Kitap‘tan çıktı. Kapının Ardındaki Ben ‘in özetine geçmeden önce Güneş Altunkaş kimdir kısaca tanıtalım. Güneş Altunkaş 1984 yılında İstanbul’da doğmuş. Orta öğreniminin ardından önce Beykent Üniversitesi Radyo Televizyon Programcılığı Bölümünü daha sonra da Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünü bitirmiş. Sunuculuk için akademik eğitim de alan yazar bir süre haber spikerliği yapmış. Reklam sektöründe seslendirmeler de yapan yazar daha sonra aynı sektörde sanat yönetmeni olarak çalışmış. Güneş Altunkaş halen film şirketlerinde yöneticilik ve medya koordinatörlüğü görevlerini yürütmekte.
Kapının Ardındaki Ben’in Özeti:
Kapının Ardındaki Ben Güneş Altunkaş’ın ilk kitabı. Küçüklüğünden beri bir şeyler yazan Altunkaş sonunda bu yazdıklarını başkalarıyla paylaşması gerektiğini düşünmüş. Kapının Ardındaki Ben bu şekilde ortaya çıkmış. Kendi tabiriyle “Beyoğlu’nda eski bir kapı ile karşılaştığında ortaya çıkmış bu roman” Olağanüstü hayal gücünün peşine takılmış. Bahsi geçen kapı çok eski bir binanın kapısı, 1800’lü yıllardan kalma üstelik de zincirlerle kilitlenmiş. Kitabın kapağındaki kapıya biraz benzemekte. Ve her şey bir merakla başlıyor. Ne var acaba o kapının arkasında?…
Kapının Ardındaki Ben bir rüyanın yazıyı dökülmüş hali aslında. Romanda zaman geçişleri ile 1955 yılına gidip geliniyor. Ana karakter Zeynep’in mesleği gazetecilik ve işini severek yapmakta. Temiz kalpli, agresif, öz denetimi de biraz zayıf. Küçükken anne ve babasını kaybetmiş, büyük annesi ile sevme ve sevilme duygularından yoksun olarak büyümüş. Çocukluk travmaları bir hayli fazlaca ve kendisini tam ifade edemiyor. Bahsettiğimiz kapı yıllardır Zeynep’in rüyasına girmekte. Öyle ki kabusu olmuş artık o kapı. Ve bir gün Zeynep mesleği icabı fotoğraf çekerken kabusunu yani o kapıyı görüyor. Kapıya olan merakı daha da artıyor ve araştırmaya başlıyor. O kapının sahiplerini, kapının ardında geçmişte nelerin yaşandığını ve o kapıyı neden sürekli rüyasında gördüğünü…
Tanıtım Yazısı:
Kitabın tanıtım yazısında şu ifadelere yer verilmiş “Kapı, hep aynı kapı…Yıllardır rüyamda o kapıyı görmemin bir nedeni olmalı… Üç yıl. Zeynep’in aynı rüyayı görmesinin üzerinden neredeyse üç yıl geçmiş, kurtuldu sandığı kâbusu yeniden başlamıştı. Peki o rüyayı görmesinin, her uyandığında böbreklerinde bir ağrı hissetmesinin sebebi neydi? Zincirlerle kapatılmış ve kilit vurulmuş o kapının bir anlamı olmalıydı… Zeynep fotoğraf çekmek için Galata sokaklarında gezindiği bir gün hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı. Yıllardır rüyalarına giren, rüya olmaktan çıkıp kâbusu haline gelen ve benliğini ele geçiren o kapı tam karşısındaydı. Evet, hep aynı rüyayı görmesinin sarsıcı bir nedeni vardı. Belki de bu neden yeni bir başlangıcın anahtarıydı”
İyi okumalar diliyoruz.