2022 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’ nü kazanan belli oldu. İsveç’teki Nobel Akademisi‘nden yapılan açıklamada, Annie Ernaux ‘in 2022 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’ ne layık görüldüğü belirtildi. Ernaux’ın “kişisel hafızanın köklerini, mesafelerini ve kolektif kısıtlamalarını keşfetmedeki cesaretinden” ötürü bu ödülü almaya hak kazandığı ifade edildi.
Annie Ernaux kimdir
Annie Ernaux, 1 Eylül 1940’ta Fransa’nın kuzeybatısındaki Lillebonne’da dünyaya geldi. Lisans eğitimini Caen Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra öğretmenlik kariyerine başladı. Bir süre Normandiya’daki çeşitli okullarda Fransızca öğretmeni olarak görev yaptı.
Ernaux, yazma tutkusunu keşfettikten sonra 1974 yılında ilk kitabı “Les Armoires vides” (Boş Dolaplar)’ı yayımladı. Ancak geniş kitlelere tanınışını “Une femme” (Bir Kadın) adlı eseri getirdi. Bu eser, Ernaux’un babasının ölümünü ve kendi kimliğiyle olan karmaşık ilişkisini ele aldığı bir otobiyografik metindi. “Une femme,” ile Prix Renaudot ödülünü kazandı. Bu eser yazarın edebiyat dünyasında iyi bir yer bulmasını sağladı. Tabi 2022 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’ nü kazandığını da belirtmeden geçmeyelim.
Ernaux eserlerinde genellikle kişisel hikayelerini evrensel konularla entegre eder. “La Place” (Yer), yazarın babasının hayatını ve sınıf geçişini anlattığı eserdir. Bu kitap, Ernaux’un tarzını belirleyen otobiyografik bir çalışmadır. Kişisel deneyimlerini toplumsal olaylar ve değişimlerle bağlantılı bir şekilde sunma çabasını gösterir.
Annie Ernaux, eserlerinde genellikle feminist bir bakış açısı benimser. Kadın deneyimini sorgulayan ve toplumsal cinsiyet normlarını eleştiren birçok eser kaleme almıştır. “Une femme” gibi eserleri, kadın kimliği ve toplumdaki kadın rolü üzerine düşündürücü içerikler sunar.
Ernaux, yazdığı eserlerle birçok ödül kazanmış ve Fransız edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Kendi deneyimlerini, belleği ve kimliği ele alırken keskin gözlemciliği, dürüstlüğü ve dil becerisi ile dikkat çeken bir yazardır.
Annie Ernaux’ın eserleri
Annie Ernaux’un eserleri genellikle otobiyografik öğelerle yoğrulmuştur. Toplumsal değişimlere, bireyin kimlik arayışına ve feminist temalara odaklanır. Annie Ernaux’un önemli eserlerinden bazıları şunlardır.
Erken Dönem Eserleri
“Une fille’s décente” (Uygar Bir Kız – 1967): Ernaux’un ilk romanıdır ve genç bir kadının yaşamını, cinselliği ve aşkı keşfetme sürecini anlatır. Bu eser, yazarın erken dönem eserlerinden biridir.
“Les Armoires vides” (Boş Dolaplar – 1974): Ernaux’un ilk kitabı, bir öğretmenin gözünden öğrencileri ve eğitim sistemi üzerine gözlemler içerir. Bu eser, yazarın dilin ve anlatının gücünü keşfetmeye başladığı bir döneme işaret eder.
“Ce qu’ils disent ou rien” (Onların Söyledikleri ya da Hiçbir Şey – 1977): Bu eser, Ernaux’un evlilik dışı ilişkisi sırasında yaşadığı duygusal karmaşayı ele alır. Yazar, kişisel deneyimini toplumsal normlar ve bireyin özgürlüğü arasında gidip gelen bir perspektiften sunar.
“La Femme gelée” (Donmuş Kadın – 1981): Bu kitap, Ernaux’un annesinin yaşamına ve kendi annelik deneyimine odaklanır. Annenin zorlu hayat koşulları ve yazarın kendi anneliği arasındaki çatışmalar, eserin ana temalarını oluşturur.
“Une femme sage-femme” (Bir Doğum Ebesi Kadın – 1982): Ernaux, bu eserinde kendi gebeliği, doğumu ve annelik deneyimini anlatır. Bu kitap, yazarın kadın bedeni ve annelikle ilgili düşüncelerini içerir.
Orta Dönem Eserleri
“Une femme” (Bir Kadın – 1988): Bu önemli eser, Annie Ernaux’un babasının ölümüyle başlayan bir otobiyografi serisinin ilk kitabıdır. Babasının ölümü, Ernaux’un ailesi, sınıfsal geçiş ve kişisel kimliği hakkındaki düşüncelerini içerir.
“Une histoire simple” (Basit Bir Hikaye – 1991): Bu roman, bir kadının yaşamının farklı evrelerini anlatır. Karmaşık ve tahammül edilemez bir hayatın basit bir hikaye haline getirilmesiyle ortaya çıkmıştır.
“Journal du dehors” (Dış Günlük – 1993): Annie Ernaux’un günlük tarzında kaleme aldığı bu eser, yazarın çevresindeki dünyayı ve içindeki düşüncelerini gün gün kaydettiği bir yapıya sahiptir.
“A Man’s Place” (Bir Erkeğin Yeri – 1993): Bu eser, Annie Ernaux’un çocukluğunu geçirdiği yer olan Normandiya’nın kültürel ve sosyal atmosferini anlatır. Babası üzerinden aile geçmişi ve sınıf dinamikleri üzerine düşünceler içerir.
“Une passion coupable” (Suçlu Bir Tutku – 1995): Bu roman, Ernaux’un çocukluğundaki bir olaya dayanır. Yazar, annesinin bir Yahudi’nin ölümüne karışan bir olaya tanıklık etmesini konu alır.
“La Honte” (Utanca Dair – 1997): Ernaux, bu eserinde utancın duygusal ve toplumsal boyutlarını inceler. Kişisel deneyimlerini, utancın toplumsal normlar ve kişisel kimlikle nasıl etkilendiği üzerinden anlatır.
“L’Événement” (Olay – 2000): Bu eser, Annie Ernaux’un 1963’te yaptığı bir kürtajı konu alır. Yazar, kişisel bir deneyimi evrensel bir çerçeve içinde ele alarak kürtajın toplumsal etkilerini inceler.
“L’Occupation” (İşgal – 2002): Bu eser, Ernaux’un çocukluğunu ve II. Dünya Savaşı sırasındaki yaşantısını anlatır. Aile anıları, toplumsal değişimler ve tarihle kişisel bağlar arasındaki ilişkileri ele alır.
“L’Écriture comme un couteau” (Yazı Bir Bıçak Gibi – 2003): Bu eser, Annie Ernaux’un yazma süreci, edebi kariyeri ve yazarlık pratiği üzerine düşündüğü bir metindir. Yazma eyleminin kişisel ve toplumsal boyutlarına odaklanır.
Son Dönem Eserleri
“L’Usage de la photo” (Fotoğrafın Kullanımı – 2005): Bu eser, Ernaux’un fotoğrafların hayatımıza nasıl müdahale ettiği, belleği nasıl şekillendirdiği üzerine düşündüğü bir metindir
“Une femme aujourd’hui” (Bugün Bir Kadın – 2006): Ernaux, 1988 tarihli “Une femme” kitabının devamı niteliğinde bu eseri sunar. Bu kitapta, önceki kitaptaki olayların ardından gelişen olayları ve yazarın kendi evliliği üzerindeki etkilerini inceler.
“Les Années” (Yıllar – 2008): Bu kitap, Annie Ernaux’un hayatının farklı dönemlerini anlatan bir tür otobiyografik eserdir. Yazar, kolektif belleğin bireysel bellek üzerindeki etkilerini ve toplumsal değişimi gözlemler.
“Écrire la vie” (Hayatı Yazmak – 2011): Ernaux, bu eserinde yazma pratiği ve otobiyografi üzerine düşüncelerini paylaşır. Yazarın kendi eserleri üzerinden yazma süreci ve yazının yaşam üzerindeki etkilerini inceler.
“L’Autre fille” (Diğer Kız – 2011): Bu kitap, Annie Ernaux’un ailesindeki bir sırla yüzleşmesini ve bu sırla yaşamanın getirdiği zorlukları anlatır.
“Regarde les lumières mon amour” (Işıklara Bak Sevgilim – 2014): Bu eser, bir alışveriş merkezini inceleyen bir gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır. Ernaux, tüketim toplumu ve modern yaşam üzerine düşüncelerini paylaşır.
.“Les années ensemble” (Birlikte Geçen Yıllar – 2019): Bu kitap, Ernaux’un daha önceki eseri “Les Années”nin devamıdır. Yazar, kitap boyunca kolektif hafızanın ve kişisel anıların evrimini izler.
Annie Ernaux, eserlerinde dilin gücünü kullanarak bireyin iç dünyasını, toplumsal normları ve aile ilişkilerini derinlemesine inceler. Otobiyografik öğelerle zenginleşen eserleri, okurlara kişisel ve evrensel deneyimler arasında bağlantılar kurma fırsatı sunar.
İyi okumalar diliyoruz.