“Alan Moore“ ve “Dave Gibbons“ın birlikte yarattıkları “Watchmen” isimli grafik roman geçtiğimiz günlerde İthaki Yayınları tarafından yeni bir baskı yaptı. Kitabı dilimize Can Kantarcı çevirmiş. Yazar Alan Moore ile çizer Dave Gibbons, 80’li yılların ortasında popüler kültürün çizgi roman algısını derinden etkileyen Watchmen’i yaratmışlar. Çizgi romanların ciddiye alınmasını sağlayan ilk eser olduğu söylenen Watchmen’in özelliği süper kahramanların çok yönlülüğünü, psikolojik karakter derinliğini olabilecek en gerçekçi biçimde yansıtan eser olması.
Watchmen’in Özeti:
Watchmen bir cinayet öyküsü olarak başlasa da kısa sürede tüm gezegeni ilgilendiren bir komplonun izleri ortaya çıkar. Süper güçlere sahip kahramanlarımız Rorscach, Gece Kuşu, İpek Hayalet, Dr. Manhattan ve Ozymandias inançlarının sınırlarını zorlamak ve iyi ile kötünün çizgisinin nereye çizileceğini kendilerine sormak zorunda kalacaklardır.
Time dergisinin grafik romanda bir dönüm noktası dediği Watchmen’in Hugo, Locus ve Eisner ödüllerini kazandığını da belirtelim.
Tanıtım Yazısı:
Watchmen’in tanıtım yazısında şu ifadelere yer verilmiş. “Kim Gözleyecek Gözcüleri? Seksenli yılların ortasında Alan Moore ve Dave Gibbons, çizgi roman tarihini kökten değiştiren ve popüler kültürün çizgi roman algısını yeni baştan yazan eşsiz bir eser yarattılar: WATCHMEN. Sıklıkla çizgi romanların ciddiye alınmasını sağlayan ilk eser olduğu söylenen WATCHMEN, süper kahramanların çok yönlülüğünü, psikolojik karakter derinliğini olabilecek en gerçekçi biçimde yansıtan yegâne eser.
Amerikalı süper kahramanların varlığının bile tarihe farklı bir yön verdiği bir dünyada, Amerika Vietnam Savaşı’nı kazanmıştır, Nixon hâlâ başkandır ve Soğuk Savaş devam etmektedir. WATCHMEN bir cinayet öyküsü olarak başlasa da kısa sürede tüm gezegeni ilgilendiren bir komplonun izleri ortaya çıkar. Nihayetinde, tekrar bir araya gelmiş bu kahramanlar -Rorscach, Gece Kuşu, İpek Hayalet, Dr. Manhattan ve Ozymandias-s inançlarının sınırlarını zorlamak ve iyi ile kötünün çizgisinin nereye çizileceğini kendilerine sormak zorunda kalacaklardır.”
İyi okumalar diliyoruz.