Dünya edebiyatında özel yeri olan uzun hikayelerden birisi daha Can Yayınları tarafından tekrar yayınladı. Bahsettiğimiz hikaye “Anton Çehov“un muhteşem eseri “Altıncı Koğuş.” Kitabı dilimize Mehmet Özgül çevirmiş. Anton Çehov hiç kuşkusuz dünya edebiyatının önemli köşe taşlarından biri. Yazarın, tiyatro oyunları, öyküleri bugün hala edebiyatın baş klasikleri arasında yer alıyor. Bugün tanıtacağımız eser Altıncı Koğuş. Altıncı Koğuş’un özetine geçmeden önce Anton Çehov kimdir, kısaca tanıtalım.
Anton Çehov kimdir
Anton Çehov, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında yaşamış olan Rus yazardır. 29 Ocak 1860’ta Rusya’nın Taganrog şehrinde doğmuştur. Anton Çehov’un çocukluğu hayli güç koşullar içinde geçmiştir. İlk öğrenimini doğduğu şehirde tamamlamıştır. Daha sonra liseye devam etmiştir. Lisede Yunan ve Latin klasiklerini temel alan bir eğitim görmüştür. Daha sonra Moskova’da Tıp Fakültesi’nde eğitim görmeye başlamıştır. Burada okurken ilk hikayelerini kaleme almıştır. Zengin hayal gücü aldığı bu eğitimle birlikte onu yazarlığa taşımıştır. 1884 yılında Alacakaranlıkta isimli öykü kitabıyla Puşkin Ödülü’nü kazanmıştır. Daha sonra kendini bütünüyle edebiyata vermek için doktorluk mesleğini bırakmıştır. Almanya’nın Badenweiler şehrinde verem tedavisi görürken 1904 yılında hayatını kaybetmiştir.
Anton Çehov’un eserleri
Çehov’un Türkçe’ye çevrilmiş bilinen eserleri şunlardır.
1-Altıncı Koğuş
2-Kimliğini Saklayan Adamın Öyküsü
3-Martı
4-Kara Keşiş
5-Vişne Bahçesi
6-Vanya Dayı
7-Kırlarda Bir Gün
8-Öylesine Bir Hikâye
9-Albion’un Kızı
10-Mutlu Son
11-Üç Kız Kardeş
12-Bozkır Bir Yolculuk Hikayesi
13-Marangozun Köpeği Kaştanka
14-Bozkır Bir Yolculuk Hikayesi
Altıncı Koğuş’un özeti
Altıncı Koğuş Rusya’da bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçer. Doktor Ragin’in yönettiği hastanede özel bir bölüm vardır. Altıncı Koğuş isimli bu bölümde bazı hastalar kilit altında tutulmaktadır. Bununla birlikte hastane’de düzensizlik, her yerde pislik, hijyen eksikliği ve çürümüşlük vardır. Bunlarla mücadele etmeyi deneyen Doktor Ragin bir süre sonra sıkılır. Bu yılgınlık ile mücadeleyi de bırakır. Bir süre sonra hastaları da kaderlerine bırakır.
Ragin, günün birinde koğuş sakinlerinden eğitimli bir hasta olan Gromov ile tesadüf eseri tanışır. Daha sonra Gromov ile Ragin dost olurlar ve uzun uzun sohbet etmeye başlarlar. Ancak geç saatlere kadar yayılan sohbetler başta genç doktor Hobotov olmak üzere hastanede görevli bir çok kişiyi rahatsız eder. Dr. Ragin anlamlandıramadığı bir dizi olayın odağındadır artık. Altıncı Koğuş Rusya’nın ve ülkenin sorunları ile ilgilenmek yerine onları uzaktan izlemeyi tercih eden elit Rus aydınının dramını anlatır.
İyi okumalar diliyoruz.