Hayata Dön - Gülseren Budayıcıoğlu - Tubizu.com

Gülseren Budayıcıoğlu – Hayata Dön

Gülseren Budayıcıoğlu“nun “Hayata Dön” isimli romanı Doğan Kitap‘tan yeni bir baskı yaptı. Hayata Dön‘ün özetine geçmeden önce yazarımız Gülseren Budayıcıoğlu kimdir, eserleri nelerdir kısaca tanıtalım.

Gülseren Budayıcıoğlu kimdir

Dr.Gülseren Budayıcıoğlu 1947’de Ankara’da dünyaya gelmiş. TED Ankara Koleji’ndeki eğitiminin ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimine devam etmiş. Üniversite yıllarında bir yandan da TRT’de spikerlik yapmış. TRT’deki beş yıllık spikerlik ve sunuculuk macerasının ardından devam ettiği Tıp Fakültesinden mezun olmuş. 1972 yılında TRT’deki görevini sonlandırmış. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü’nde asistan kadrosunda çalışmaya başlamış. 1977 yılında uzmanlığını almış. 1982 yılından itibaren uzun yıllar Ankara’da hekimlik yapmış. 2005’te Türkiye’nin ilk ve tek psikiyatri merkezi olan Özel Madalyon Psikiyatri Merkezi’ni açmış.

Gülseren Budayıcıoğlu’nun başlıca eserleri:  Madalyonun İçi, Günahın Üç Rengi, Hayata Dön ve Kral Kaybederse. Televizyonda dizi olarak izlediğimiz İstanbullu Gelin’in yazarın Hayata Dön isimli kitabından uyarlandığını da hemen belirtelim. Yazarın Günahın Üç Rengi isimli eserinin tanıtımını daha önce burada yapmıştık.

Hayata Dön’ ün Özeti

Hayata Dön, Gülseren Budayıcıoğlu’nun diğer eserleri gibi hastaları ile olan diyaloglarından oluşan bir kitap. Kitapta, ana karakter Ala. Ala’nın gerçek yaşam öyküsü anlatılmakta. Olaylar yine her zamanki gibi yazarın ağzından okuyucuya sunuluyor.

Ala, yaşamı boyunca sürekli acı çekmiş, hiç sevilmemiş bir kadın. Yaşadığı bu türlü türlü acılar onu çok etkilemiş. Bu sebeple normal bir hayat sürmek ve iyileşmek için doktor ararken, kendisini Gülseren Budayıcıoğlu’na teslim etmiş.

İyileşme, yaşadıklarını atlatabilme süreci uzun bir yolculuk onun için. Ala’nın ilk zamanlar bunları anlatmaya başlaması epey zor oluyor. Gülseren Hanım’a güvenmesi, kendini rahat ifade etmesi biraz zaman alıyor.

Önce Gülseren Budayıcıoğlu Ala’ya hikayeler anlatıyor. Onu kendine yaklaştırmayı, onu çözmeyi deniyor. Bu hikayeleri dinlemekten çok memnun oluyor Ala. Öyle ki bazen olaylarla ilgili fikirlerini beyan ediyor, yorumlar yapıyor. İkili arasında bu şekilde diyaloglar devam ederken, zamanla Ala da kendini açmaya, yavaş yavaş yaşadıklarını anlatmaya başlıyor.

Ala’nın hayatı

Ala’nın hikayesi dokunaklı. Ala, doğduğunda babası cezaevindedir. Hem annesi hem de babaannesi Ala’yı istememektedir. Sebep olarak da daha önce annenin dört kız çocuğu dünyaya getirmesi, ancak hiçbir çocuğun hayata tutunmamış olması gösteriliyor. Ala’nın annesi de normal bir kadın değil. Bir anne olarak hiç sevgi göstermiyor, yanı sıra Ala’yı aç bırakmak suretiyle öldürmek istiyor. Bu da olayların bir başka kötü yanı.

Bir gün annesi ile babaannesi arasında şiddetli bir kavga yaşanıyor. Annesi babaannesini itekliyor. Yere düşen babaanne kafasını yere çarpıyor ve ölüyor. Ala ise bu olay sonrası eve gelen polislere parmakla annesini gösterdiği için mahkeme anneyi suçlu buluyor ve anne hapse giriyor. Bir süre sonra annesi ve babası hapisten çıkıyor. Ala’yı alıp İstanbul’a taşınıyorlar. Yaşadıkları ev çok güzel, bir köşk misali.

Anne ve babasıyla yeniden yaşamaya başlaması

Ala ailesiyle çok güzel bir evde yaşamaktadır fakat hiç mutlu değildir. Çünkü babasının evde bulunmadığı  zamanlarda annesinden şiddet görmektedir. Annesinden korktuğundan kendini korumak için evde sürekli  saklanmak zorundadır. Babası bir süre sonra annesinin bu hareketlerinin farkına varır ve evde daha çok zaman geçirmeye başlar. Ala, babası evdeyken rahat ve huzurludur. Babası, annesinden Ala’ya zarar vermemesini, sakin davranmasını ister. Ancak annesi ve babası arasında tartışmalar ve kavgalar başlar. Bu kez de babası annesine şiddet uygulamaktadır. Ala’nın annesinin psikolojik rahatsızlığı da zamanla artar. Bu gördükleri, yaşadıkları karşısında Ala’nın da psikolojisi bozulur. Ala kendi kendine konuşmaya başlar, kitapları kendine dost olarak görür.

Olaylar bu şekilde gelişirken, annenin psikolojik durumu gittikçe kötüye gitmektedir. Annesi Ala’yı lanetli çocuk olarak görmeye başlar. Onu öldürmek için planlar yapar. Bir gece Ala’yı öldürmeyi dener fakat başarısız olur. Annesi bu amacından vazgeçmez. Bir zaman sonra tekrar Ala’yı öldürme planı yapar. Ala’yı yakalar ve bir sandalyeye bağlar. Ala’nın artık yaşamdan umudur kalmamıştır. Tam öleceğini düşünürken annesi onun gözü önünde kendini asar. Bu olay Ala’yı çok etkiler. Annesinin kendisi hakkında söylediklerini sorgular. Kendisinin lanetli bir kız olduğunu düşünmeye başlar. Gittikçe durumu kötüye giden Ala kendini toparlayamaz ve destek almaya karar verir.

Ala’nın Tedavi Süreci

Ala, doktoruyla yani Gülseren Budayıcıoğlu ile konuşmaya başladıktan sonra günden güne daha iyi olur. Hayatı biraz daha normale döner. Halen yaşamına devam eden Ala’nın hikayesi yazarın deyişine göre devam etmekte.

Kitapta ara ara farklı kişilerin hayatlarından da kesitler sunuluyor. Ama ana karakter Ala.

Akıcı anlatımı, gerçek hayat hikayeleriyle insanı iyi ki okudum dedirten bir kitap Hayata Dön.

İyi okumalar diliyoruz.

Yorum yapın

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com