Amerikan edebiyatının aykırı isimlerinden “Hunter S. Thompson“ın kült kitabı “Las Vegas’ta Korku ve Nefret” İthaki yayınları tarafından basıldı. Kıvanç Güney’in çevirdiği roman Amerikan rüyasının kalbine vahşi bir yolculuğu konu alıyor.
Hunter S. Thompson 1937 Kentucky doğumlu, kendisi en çok bu sözünü ettiğimiz 1972 yılında yazdığı Las Vegas’ta Korku ve Nefret romanı ile tanınıyor. Filmini de hatırlarsınız herhalde, filmde kendisinin romandaki hali olan Raoul Duke’ü Johnny Depp, Doktor Gonzo dediği arkadaşı Oscar Zeta Acosta’yı da Benicio Del Toro oynamıştı. Hunter S. Thompson son derece sıra dışı ve arıza bir tip, aşırı derecede uyuşturucu ve alkol kullanıyor. Hakkında bir film de yapıldı 1980 yapımı. Filmi ismi “Where the Buffalo Roam” idi ve bu filmde Thompson’ı Bill Murray oynamıştı.
Hunter S. Thompson gonzo gazeteciliği denen türün yaratıcısı. İlk kez 1970 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan bu gazetecilik türünde objektif olma iddiası yok. Aksine alabildiğine subjektif bir anlatım kullanılıyor. Çoğu politik olan bu makalelerde alışılageldik süslü yazı üslubu ve klişe gazetecilik cümleleri yerine okuyucuya daha içten, eğlenceli ve dürüst gelen tasvire dayalı, abartılı ayrıntılar, alaycı göndermeler, ironi, laf sokmalar hatta kaba ve giderek küfürlü bir dil var.
Bu tuhaf adamın yani Hunter S. Thompson’ın enteresan girişimlerinden biri de Colorado Pitkin şehrinin şerifliğine aday olması bir dönem. Kazanamamış tabii. Hunter S. Thompson 2005 yılında silahla kendini vurarak intihar etti. Ölümünden sonra yaşadığı çiftlik evinin bodrumunda bir varil barut bulunduğu rivayet edilir.
Las Vegas’ta Korku ve Nefret’e gelirsek Thompson ya da romandaki ismiyle Raoul Duke, Amerikan rüyasının karanlık yanını bulmak için avukatı ile birlikte Las Vegas’a gider. Los Angeles’tan çıkıp çöl boyunca tam gaz ilerlerken böyle tehlikeli bir görevi gerçekleştirmenin tek bir yolu olduğunu anlarlar. Kafayı iyice bulmak. Muazzam bir kimyasal cephaneliği ile silahlanan ikili dünyanın bayağılık başkentinde manik ve gerçeküstü bir tura çıkar. Casino yöneticileri, polis memurları ve her çeşit orta Amerikalı ile yaşanan tehlikeli ve kimyasallarla yüklü karşılaşmalarda sanrılı bir mizah ve kabuslara yaraşır bir dehşet hiç eksik olmaz.
İyi okumalar diliyoruz.