Öyle sanıyoruz ki halkımızın Osmanlı Tarihi‘nde en yakinen tanıdığı haseki sultan Hürrem olsa gerek. Geçtiğimiz yıllarda televizyonda yayınlanan Muhteşem Yüzyıl dizisi ile birlikte zihinlerde kolay kolay silinmez bir yer edindi Hürrem Sultan. Sonuçta söz konusu olan bir televizyon draması idi ve doğru ile yanlış bilgi, senaryonun ihtiyaçlarına bağlı olarak iç içeydi. Ama Hürrem Sultan’ın hayatına dair gerçekleri merak edenlere duyuralım. Kısa süre önce İş Bankası Kültür Yayınları‘ndan çıkan “Hürrem Sultan” isimli kitap Osmanlı Sarayı’nda kimi tarihçiler tarafından kadınlar saltanatı diye anılan dönemi başlatan bu muhteris ama aşırı akıllı kadının en yetkin biyografilerinden biri. Kitabının yazarı “Leslie Peirce” Hürrem Sultan’ı dilimize Renan Akman çevirmiş.
Hürrem Sultan’ın Özeti:
Hürrem için haseki sultan ifadesini kullandık, bilmeyenler için açıklayalım haseki sultan şu anlama geliyor. Harem’de cariye iken padişaha çocuk doğuran ve onun gözdesi olan kadınlara haseki sultan deniyor. Nitekim Hürrem, efendisi olan padişahla nikahlanan ilk Osmanlı cariyesiydi. Hürrem Sultan’ın Topkapı Sarayı’na gelene kadar ki yaşamı hakkında kesin bir bilgi yok. Bugün Ukrayna olarak bildiğimiz ama 16. yüzyılda Lehistan Krallığı’nın sınırları içerisinde bulunan Rutenya’da 1500’lü yılların hemen başında doğduğu rivayet ediliyor. Yine rivayetler arasında Tatar Akıncılar tarafından henüz 15 yaşındayken kaçırıldığı, Kırım Han’ının himayesine girdikten sonra Topkapı Sarayı’na sunulduğu bilgisi de var. Topkapı Sarayı’na girdikten sonra Haremi Hümayun’u hanedan kadınlarına ait bir ikametgah olmaktan çıkarıp siyasi nüfuz sahibi bir kuruma dönüştüren de Hürrem Sultan’dı. Onun izinden giden valide sultanlar 17. yüzyılda Osmanlı siyasetinde çok önemli roller oynayacaklardı. Hürrem Sultan’a ve Osmanlı Tarihi’ne ilgi duyanların severek okuyacağı bir kitap Hürrem Sultan.
Tanıtım Yazısı:
Kitabın arka kapak yazısında şu ifadelere yer verilmiş. “Leslie Peirce Hürrem Sultan’da, cariyelikten haseki sultanlığına yükselen hatta haseki terimi kendisi ile özdeşleştirilen Rutenyalı bir kızın, batılıların taktığı adla Roxelana’nın devrin en güçlü hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman ile evlenmeye kadar uzanan ilişkisinin öyküsünü dönem ile iç içe anlatırken bir çok tartışmayı da çözüme kavuşturuyor.”
İyi okumalar diliyoruz.