Ülkemizde edebiyat severlerin en fazla rağbet ettiği yazarlardan biri hiç kuşkusuz ki Sabahattin Ali’dir yıllardır. Romanları çok satanlar listesinden hiç düşmedi . Can Yayınları geçtiğimiz günlerde “Sabahattin Ali“nin romanlarını topluca yayınladı. Topluca derken yazarın üç romanını üç ayrı cilt olarak basıldı. Bu romanlar “Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan ve Kürk Mantolu Madonna”
1907 yılında Gümülcine nin Eğridere kasabasında doğan, çocukluğu Çanakkale ve annesinin memleketi olan Edremit’te geçen Sabahattin Ali ilk mektebi burada okudu. Ardından Balıkesir Muallim Mektebi’ne yazıldı. Sanata ilgisi bu yıllarda gelişti. 1927’de öğretmenlik diplomasını aldı ve 1928 yılında devlet tarafından eğitim için Almanya’ya gönderildi. Almanca eğitim aldı, bu sayede batılı ve Rus yazarları okuma imkanı buldu. Yurda dönüşünde ülkenin muhtelif yerlerinde ve kasabalarında öğretmenlik yaptı. Hayatı soruşturmalarla geçen Sabahattin Ali ilk kez Aydın’da öğretmenlik yaparken tutuklandı ve cezaevine girdi. Cezaevinden çıkınca Konya’ya tayin edildi. Burada da tutuklandı. Önce Konya daha sonra Sinop cezaevinde yattı. Cumhuriyetin 10’uncu kuruluş yıldönümü sebebiyle çıkan genel aftan yararlanarak serbest kaldı. 1935’de Aliye Hanım ile evlenen Sabahattin Ali Ankara’ya devlet memuriyetinin yanı sıra çeviriler de yaptı. Çeşitli dergilerde hikayeleri yayınladı. İçimizdeki Şeytan ve Kürk Mantolu Madonna’yı bu dönemde yazdı. Hakkında açılan yeni davaların gelişmesi ile birlikte 1948 yılında yurtdışına çıkmaya karar verdi. Kırklareli üzerinden Bulgaristan’a geçerken kendisine rehberlik yapan Ali Ertekin isimli şahıs tarafından öldürüldü. Sabahattin Ali’nin ölümü üzerine pek çok tartışma gündeme geldi. Bugün hala çeşitli yönleriyle karanlıkta kalsa da kimileri bu cinayetin gerisinde bazı Devlet Kurumlarının olabileceğini iddia etti. Hayatı kısaca böyle Sabahattin Ali’nin.
Can Yayınları’nın yeni baskısını yaptığı 3 romanı birer cümle ile anlatalım. Kuyucaklı Yusuf Bir Aşk Hikayesi üzerinden taşrayı, taşra hayatını mütegallibeye, haksızlığa karşı baş kaldırıyı anlatır. İçimizdeki Şeytan 30’lu 40’lı yıllarda dönemin aydınlarını, onların sancılarını, arayışlarını, çelişkilerini konu alır. Kürk Mantolu Madonna ise güzel bir kadının portresinin önünde başlayan ve yıllar sonra bir defterin sayfalarında beklenmedik sürprizleri olan sarsıcı bir aşk hikayesi. Sabahattin Ali’nin birey meselesi üzerine derinleştiği romanı da diyebiliriz. Tabii böyle birer cümle ile özetlendiğinde pek bir mana ifade etmiyor anlattıklarımız. Zaten en iyisi romanları okumanız.
İyi okumalar diliyoruz.