Ahmet Ümit - Masal Masal İçinde 'nin Özeti

Ahmet Ümit – Masal Masal İçinde

Ahmet Ümit“in “Masal Masal İçinde” isimli kitabı Yapı Kredi Yayınlarından yeni bir baskı yaptı. Masal Masal İçinde’nin özetine geçmeden önce Ahmet Ümit’i tanımayanlar ve Ahmet Ümit kimdir diye merak edenlere yazarı kısaca tanıtalım.

Ahmet Ümit kimdir

Ahmet Ümit 1960 yılında Gaziantep’te doğmuş.  Marmara Üniversitesinde Kamu Yönetiminde üniversite eğitimine devam ederken tanıştığı Vildan Hanım ile evlenmiş.

Şair ve yazar kimliğiyle ön plana çıkan Ahmet Ümit çok sıra dışı bir insan olarak göze çarpmakta. Öyle ki polisiye romanların rağbet görmediği, eser olarak değerlendirilmediği bir dönemde yazdığı polisiye romanlar onu ülkemizdeki en iyi polisiye yazarı haline getirdi ve okuyuculardan tam not aldı. Yazarın başlıca eserleri şunlardır.

  • Aşkımız Eski Bir Roman
  • Agatha’nın Anahtarı
  • Sokağın Zulası
  • Çıplak Ayaklıydı Gece
  • Sis ve Gece
  • Bir Ses Böler Geceyi
  • Karanlıkta Koşanlar
  • Aşk Köpekliktir.

Bu eserlerinden Sis ve Gece ile Bir Ses Böler Geceyi’nin sinema filmleri bulunmakta. Karanlıkta Koşanlar ise dizi film olarak çekilmiştir. Yazarın Aşkımız Eski Bir Roman isimli kitabını daha önce biz de burada tanıtmıştık.

Masal Masal İçinde ‘nin Özeti:

Masal Masal İçinde adından da anlaşılacağı üzerine bir masal kitabı. Polisiye romanlarından tanıdığımız Ahmet Ümit bu sefer küçükken kendisine anlatılan masalların içeriğini bozmadan küçük eklemeler ve değişiklikler yaparak bir masal kitabı hazırlamış. Hikayelerin çoğu bizim de küçükken dinlediğimiz hikayeler. Örneğin padişah ve kör adam hikayesi.

Övülmeyi çok seven bir padişah var masalda. Onu çok seven veziri bu huyunun kötü olduğunu göstermek ister padişaha. Kör bir adamın hikayesini anlatır vezir padişaha. Ama padişah inanmaz ve hikayeyi kör adamdan duymak için yanına gitmeye karar verir. Kör adamın yanına gelirler ve kör adamdan hikayeyi anlatmasını ister padişah. Ama kör adam hikayeyi anlatmak için şart koşar. Bir kuyumcunun her pazar kurulduğunda yumurta büyüklüğünde altın bir külçeyi toz haline getirdikten sonra insanların üzerinden savurduğunu ve kuyumcunun bununla ilgili hikayesini öğrenip kendisine anlatmaları halinde kendi hikayesini de anlatacağını söyler. Padişah tamam der ve kuyumcunun yanına giderler. Ancak bu sefer de kuyumcunun benzer bir isteği vardır.

Bu kez diğer şehirdeki bir demirci olduğunu ve onun hikayesini dinlemek istediğini belirtir kuyumcu. Bunun üzerine padişah ve vezir demircinin yanına giderler. Ama demircinin de bir şartı vardır. O da başka bir şehirde ezan okuyamayan bir müezzin olduğunu ve onun hikayesini anlatmaları şartıyla kendi hikayesini anlatacağını söyler. Bu sefer müezzinin yanına giderler. Müzezzin de başka bir şehirde bir şapkacı olduğunu onun hikayesini anlatmaları şartıyla kendi hikayesini anlatacağını söyler. En son şapkacı padişahtan yolda karşılaştığı kişilerin tüm hikayelerini en son geri dönüp ona da anlatmaları halinde kendi hikayesini anlatacağını söyler.

Masallar bu şekilde ilerliyor. İç içe geçmiş, ismi gibi masal masal içinde. İlk başlarda bu iç içe geçme durumu okuyucuyu biraz sıksa da hikayelerin oluşturduğu gizem merak uyandırıyor ve masalı sürükleyici bir formata getiriyor. Kitaptaki masalların hepsi başlı başına ayrı bir hikaye olarak geceleri çocuklara anlatılabilecek tarzda.

İyi okumalar diliyoruz.

Yorum yapın

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com