21. yüzyılın en büyük yazarları arasında gösterilen “George Orwell“ın dünya klasiklerinden sayılan “1984” isimli eseri Can Yayınlarından yeni bir baskı daha yaptı. Kitabı dilimize Celal Üster çevirmişti. 1984’ün özetine geçmeden önce George Orwell kimdir kısaca tanıyalım.
George Orwell Kimdir
George Orwell gerçek ismiyle Eric Arthur Blair 1903 yılında Hindistan’da doğmuştur. İngiliz’dir. 20.yüzyılın en önemli yazarlarından olan Orwell kitaplarında akıl, sosyal adaletsizlik ve totalitarizmi işlemiştir. En bilinen romanları Hayvan Çiftliği ve 1984’tür. Yazarın hayatı daha sonra onu fazlaca etkileyecek olan tecrübelerle doludur. Koleji bitirdikten sonra bir süre Burma’da polis olarak görev yapmış ve burada yaşadığı ve gördüğü uygulamalar onun emperyalizm ve mevcut sisteme karşı derin bir öfke duymasına sebep olmuştur. Bu öfke yer yer kitaplarında da karşımıza çıkmaktadır. 1950 yılında İngiltere’de hayatını kaybetmiştir. George Orwell’ın Hayvan Çiftliği isimli kitabının özetini daha önce yayımlamıştık. Dileyen okurlarımız Hayvan Çiftliği‘nin özetine buradan ulaşabilirler.
George Orwell’ın Eserleri Nelerdir
- Paris ve Londra’da Beş Parasız (1933)
- Burma Günleri (1934)
- Papazın Kızı (1935)
- Zambak Solmasın (1936)
- Wigan İskelesi Yolu (1937)
- Katalonya’ya Selam (1938)
- Daralma (1939)
- Hayvan Çiftliği (1945)
- Neden Yazıyorum (1946)
- Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (1949)
- Faşizm Kehanetleri (1930-1950)
- Kitaplar ve Sigaralar (1938)
- Katalonya’ya Selam(1938)
1984’ün Özeti
George Orwell 1984’ü yazdığı dönemde bir takım sıkıntılar yaşamış. 1946 yılında yani kitabı yazmaya başlamadan bir yıl önce karısını kaybetmiş. Aynı zamanda kendisi de tüberküloz hastalığına yakalanmış ve hastaneye kaldırılmış. Daha sonra İskoçya’da üvey oğlu ve ablasıyla yaşamaya başlamış. Hayatının bu halde olduğu bir dönemde 1947 yılında kitabı yazmaya başlamış. 1948 yılında da tamamlamış. Daha sonra hastalığı da ilerlemiş. Bu arada hastanedeyken tekrar evlenmiş. Kitabı yazarken George Orwell’ın psikolojisi bu halde, buhranlı. Kitabı 1948 yılında tamamlamış ama 1949 yılının ikinci yarısında ancak basılmış. Şunu da belirtmeden geçmeyelim; kitap hakkındaki dedikodu mahiyetindeki yaygın görüşlerden birisi George Orwell’ın bu kitabı Sovyetleri karalamak amacıyla sipariş üzerine yazdığı.
1984’ün İsmi Nereden Geliyor
George Orwell kitabın ismini neden 1984 koymuş… Kitap 1948 yılında tamamladığı için tamamladığı yılın son iki rakamını değiştirip 1984 olarak kitabın ismini koyduğunu bir arkadaşına söylüyor George Orwell. Bu şekilde de gelecek öngörülerini kitapta toplamış oluyor. Kitapla ilgili bir diğer ilginç bilgi de 1984 kitabı ilk defa Türkçe’ye 1984 yılında çevriliyor ve o yıl basılıyor.
1984’ün Konusu
1984’te olaylar Üçüncü Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında geçiyor. Savaştan sonra dünya üç tane süper güç ülke tarafından yönetilmekte. Bunların isimleri Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya. Bu üç devletin de ortak özelliği hepsinin totaliter bir rejim tarafından yönetiliyor olması. Bunun dışında birbirlerine üstün geldikleri ya da birbirlerinden farklı oldukları başka bir nokta yok. Bu üç süper gücün haricinde küçük ülkeler de var ancak bu ülkeler bu üç süper gücün sömürgesi durumundalar. Bu küçük ülkelerdeki insanlar köleleştiriliyorlar fakat birbirleriyle kurdukları ittifaklarla bu düzene karşı koymaya çalışıyorlar ve büyüklere saldırılar düzenliyorlar.
Ana kahramanımız Okyanusya’da yaşıyor. Okyanusya’da toplum üç farklı sınıfa ayrılmış durumda. Bu sınıflar iç parti üyeleri, dış parti üyeleri ve proleterler. Proleterler ülkede halkın yüzde 85’ini oluşturuyor. İç parti üyeleri yönetimde görev alanlar. Dış parti üyeleri ise memur kesimi diye adlandırabileceğimiz bir kesim.
Kahramanımız dış partide Gerçek Bakanlığında çalışıyor. Partide bulunan diğer bakanlıklar ise; Sevgi Bakanlığı, Varlık Bakanlığı ve Barış Bakanlığı. Kitapta karşılaşacağımız çok fazla farklı tanım var. Bunlardan en çok karşımıza çıkan ve en önemlisi ingsos. Bu terim İngiliz sosyalizmin kısaltılmış hali ve Okyanusya’daki rejim kendisini ingsos olarak tanımlıyor. Bu sistemin kendine ait yöntemleri var. Bu yöntemlerden en önemlilerinden birisi yenisöylem. Yenisöylemin amacı insanların kullandıkları kelimeleri kısaltmak. Dili sadeleştirmek. İnsanların dilini değiştirerek düşünce sistemlerini de değiştirmek.
Karakterimiz de yazarın çektiği sıkıntıları çekiyor hayatında. Biraz hastalıklı bir yapısı var. Çalıştığı bakanlık gereğince şahit olmaması gereken şeylere şahit oluyor. Sistem içindeki insanların bilmediği şeyleri biliyor. Bu yüzden sistemin işleyişi hakkında şüpheler oluşuyor zihninde.
Kitabın en çok üzerinde durduğu şey düşünce ve düşünce suçu. Ülkede istediğiniz her şeyi yapabiliyorsunuz. Eylemsel olarak partiye veya sisteme karşı gelebiliyorsunuz. Ama asla düşünce olarak partiye karşı gelemiyorsunuz. Hoş görülmeyen tek suç bu. Bunun için de düşünce polisleri görev yapıyor. İnsanlar birbirlerini sıklıkla düşünce polislerine ihbar ediyorlar. Hatta ailelerin içinde çocuklar bile ebeveynlerini düşünce polislerine ihbar etmeye başlıyor. Sistem, aileleri canavarlaşan çocuklar yetiştirmeye zorluyor. İnsanlar öyle bir noktada ki, çocuğum beni ihbar etti diye mutlu olabiliyorlar.
1984’ün İncelemesi
Genel olarak bakıldığında kitabın dili çok akıcı ve sade. Bir günde okunup bitecek bir kitap. 350 sayfa ve 3 bölüme ayrılmış. İlk bölümde karakterimizi ve sistemi tanıyoruz. İkinci bölümde farklı bir karakter daha ekleniyor ve ana karakterimizin onunla yaşadığı maceralar anlatılıyor. Üçüncü bölümde ise artık sistemin ne kadar acımasızlaştığını görüyoruz.
Kitapta anlatılan üç totaliter süper güç olan devlet bugün aklınıza gelebilecek totaliter sistemlerden çok daha sıkı bir şekilde korunuyor ve var olma savaşı içinde. Bu rejimlerin düzenini ve insanlara yaşattıklarını okurken okuyucuyu da içine çekiyor ve o anları yaşatıyor. Bu tür olaylara karşı fazla hassasiyeti olanlar için bazen can sıkıntısı yaşatabilen bir kitap. Eseri bir çok kişi ideolojik olarak doğru bulmuyor ya da haklı görmüyor olabilir ancak edebi bir değer olarak ya da klasikleşmiş bir eser olarak ele alınıp mutlaka okunması gerekir.
İyi okumalar diliyoruz.