“Biz gökleri, yeryüzünü ve ikisinin arasındaki varlıkları oyun için yaratmadık.” (Enbiya Suresi 21/16; Duhan Suresi 44/38)
Ey dünyayı yeren, malına-mülküne aldanan. Dünyaya aldanan sen değil misin? Dünyada suç işleyen sen misin, o mu? Dünya seni ne zaman aldattı? Dünyayı nasıl kınayabilirsin ki? Zira dünya, insana kendisinden ayrılacağını kesin bir şekilde bildirmiştir.
Dünya, sözünü tutana esenlik yurdu, azık hazırlayana zenginlik diyarı, öğütünü tutana öğüt mahallidir. Dünya vahyin indiği, Allah dostlarının secde ettiği ve meleklerin namaz kıldığı yerdir. Dünyada salih ameller işleyenlercenneti elde ederler. Servet, Allah yolunda ihsan edildiğinde azık,geride kalanlar için de faydalı olur.
İdaren altındaki şehirlerin düzene girmesi için bilginlere danış. Ordu, vergi ile beslenebilir. Toplumun katmanları, tüccarlar ve sanatkarlarla ayakta kalabilir.Vergi toplamaktan ziyade, memleketin kalkınmasına dikkat et. Çünkü vergi, memleket kalkındıkça toplanabilir. Memleket mamurolmadıkça vergi isteyen,insanları helak eder, şehirleri yıkar.
Dünyadan çekinmenizi tavsiye derim. Sizden önce uzun ömür süren kafirler dünyaya taptılar. Dünya onları avucuna aldı ve ahireti gönüllerinden çıkardı. Dinlerini bırakıp dünyayı aldılar. Sonunda ebedi konaklayacakları yer için azık hazırlamadan göçüp gittiler. (Hz. Ali, Nehcü’l-Belaga).
(Tanıtım Bülteninden)