Fyodor Mihailoviç Dostoyevski‘ nin “Ezilenler” isimli romanı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan yeni bir baskı daha yaptı. Ezilenler’ in Özeti’ ne geçmeden önce Fyodor Mihailoviç Dostoyevski’yi tanımayanlar için yazarı kısaca tanıtalım.
Dostoyevski kimdir
Rus edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 11 Kasım 1821 tarihinde Moskova’da doğdu. Eserleri, derin psikolojik analizleri, ahlaki çatışmaları ve insan doğasının karmaşıklığını işleyişi ile tanınan Dostoyevski, edebi dünyaya derin izler bırakan bir yazardır.
Gençlik Yılları ve Siber Sürgün:
Dostoyevski’nin gençlik yılları, onun edebi kariyerini ve dünya görüşünü şekillendiren önemli dönemlerden biridir. Saint Petersburg’daki Mühendislik Okulu’nda okurken edebi çalışmalara ilgi duymaya başladı. Daha sonra, Mikhail Bakunin’in etkisi altında radikal düşüncelere kapılarak Petersburg’taki liberal çevrelere katıldı. Bu dönemde yazdığı romanlar, genç yazarın edebi yeteneklerini sergiledi.
1849 yılında Alexander I suikast girişimine karıştığı iddiasıyla tutuklanan Dostoyevski, idam cezasına çarptırıldı. Ancak cezası Sibirya’ya sürgün olarak değiştirildi. Dostoyevski’nin hayatındaki bu zorlu dönem, ilerleyen eserlerindeki toplumsal eleştirilerin temelini oluşturdu.
Edebi Kariyerinin Başlangıcı:
Sibirya’daki sürgünü sona eren Dostoyevski, 1859’da Saint Petersburg’a döndü ve edebi kariyerine adım attı. Daha sonra, ilk önemli eseri olan “İnsancıklar” (1846) ile dikkat çekti. Bunu, “Budala” (1869) ve “Suç ve Ceza” (1866) gibi klasikleşmiş eserleri takip etti. Böylelikle, edebi çevrelerde saygın bir konuma ulaştı.
Toplumsal Eleştiriler ve Dini Temalar:
Dostoyevski’nin eserleri, sadece bireysel psikolojiyi değil, aynı zamanda toplumsal ve politik konuları da ele alır. “Suç ve Ceza,” bir suçlunun vicdan mücadelesi üzerinden toplumsal adaletin sorgulanmasını işlemektedir. Karamazov Kardeşler ise (1880) ahlaki çatışmalar ve dinî temalar etrafında şekillenir. Dostoyevski, eserlerinde genellikle ahlaki değerleri, insan özgürlüğünü, Tanrı’nın varlığını ve insanın kendi içsel çatışmalarını sorgular.
Dostoyevski’nin Ölümsüz Eserleri:
Dostoyevski’nin dünya klasiğine dönüşmüş eserleri, sadece Rus edebiyatında değil, dünya edebiyatında da büyük etki yaratmıştır. “Suç ve Ceza,” “Karamazov Kardeşler,” “Budala,” “Yeraltından Notlar” (1864) gibi eserleri, edebi değerleri ve insan psikolojisinin derinlemesine incelenmesiyle öne çıkar. Eserlerinde kullandığı derin karakter analizleri, trajik kurgular ve çeşitli temalar, Dostoyevski’yi edebi dehanın zirvesine taşır.
Dostoyevski’nin Tüm Eserleri:
Romanları
1846 – İnsancıklar, 1846 – Öteki, 1849 – Netochka Nezvanova, 1859 – Stepançikovo Köyü, 1861 – Ezilmiş ve Aşağılanmışlar, 1862 – Ölüler Evinden Anılar, 1864 – Yeraltından Notlar, 1866 – Suç ve Ceza, 1867 – Kumarbaz, 1869 – Budala, 1872 – Ecinniler, 1875 – Delikanlı, 1881 – Karamazov Kardeşler
Kısa Öyküleri
1847 – Dokuz Mektupluk Roman, 1847 – Bay Proharçin, 1847 – Ev Sahibesi, 1848 – Polzunkov, 1848 – Bir Yufka Yürekli, 1848 – Kıskanç Koca, 1848 – Namuslu Bir Hırsız, 1848 – Bir Noel Ağacı Ve Düğün, 1848 – Beyaz Geceler, 1857 – Küçük Kahraman, 1859 – Amcanın Rüyası, 1862 – Tatsız Bir Olay, 1865 – Timsah, 1870 – Ebedi Koca, 1873 – Bobok, 1876 – Uysal Bir Ruh, 1876 – Köylü Marey, 1876 – Mesih’in Noel ağacı Boy de, 1877 – Bir Adamın Düşü
Ölümü ve Mirası:
Fyodor Dostoyevski, 9 Şubat 1881’de Petersburg’da hayata veda etti. Ancak, onun eserleri ve düşünceleri ölümünden sonra da yaşamaya devam etti. Eserleri, birçok yazar ve düşünürü etkiledi. Onun felsefi düşünceleri ve insanın içsel dünyası üzerine olan derinlemesine analizi, günümüzde bile önemini koruyor.
Dostoyevski, hem edebi mirası hem de düşünsel derinliğiyle, sadece edebiyat dünyasının değil, genel kültürün de vazgeçilmez bir parçasıdır. Eserleri, okuyuculara insan doğasının karmaşıklığını ve ahlaki sorumluluklarını düşünme fırsatı sunar.
Ezilenler’ in Özeti:
Ezilenler (İngilizcesi – Humiliated and Insulted) Dostoyevski’nin 1861 yılında yazdığı romandır. Bu eser, Dostoyevski’nin önceki eserlerine benzer şekilde, insan psikolojisi, ahlaki sorumluluk, aşk ve acı gibi temaları işler. Kitabın ana karakteri İvan Petroviç’tir. Romanın anlatıcısı ve başkarakteri olan genç bir yazardır. Natasha, İvan’ın sevgilisidir, güzel ve duygusal bir karakterdir. Alyosha Karmazinov, İvan’ın içsel dünyasını etkileyen arkadaşıdır. Prens Valkovsky, Natasha’nın babasıdır. Zengindir ancak ahlaki açıdan biraz zayıf karakterlidir. Vera Sheloga, İvan’ın eski sevgilisi ve Prens Valkovsky’nin gelinidir.
Roman, İvan Petroviç’in bir yazar olarak hayatını ve etrafındaki karakterlerle olan ilişkilerini anlatarak başlar. İvan, genç ve idealist bir yazardır. Natasha adlı genç bir kadınla tanışır ve aralarında derin bir duygusal bağ oluşur. Ancak, Natasha’nın babası olan Prens Valkovsky, Natasha’yı zengin bir adamla evlendirmeye çalışmaktadır. Bu durum, romanın temel çatışmalarından birini oluşturur. Bu çatışma, ahlaki sorumluluklar, aşk ve toplumsal normlar gibi temel konuları ele alır.
Roman, karakterlerin içsel dünyalarını, ahlaki ikilemlerini ve yaşadıkları acıları derinlemesine inceler. Dostoyevski’nin tipik edebi tarzını yansıtır. İvan, duygusal bir iç hesaplaşma yaşar ve ahlaki sorumluluklarını sorgular. Aynı zamanda, Natasha’nın dramatik hikayesi ve Prens Valkovsky’nin karmaşık karakteri, toplumsal sınıflar arasındaki çatışmaları ve ahlaki değerlerin çatışmasını işler.
İyi okumalar diliyoruz.