Bir Kayıp Denizci - Gabriel Garcia Marquez - Tubizu.com

Gabriel Garcia Marquez – Bir Kayıp Denizci

Nobel ödüllü Latin Amerikalı yazar Gabriel Garcia Marquez‘ in eserleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ilgi görüyor. Bugün tanıtacağımız yazarın “Bir Kayıp Denizci” isimli eseri. Eser, Can Yayınları tarafından basılmış. Eserin özetine geçmeden önce Gabriel Garcia Marquez kimdir kısaca tanıtalım.

Gabriel Garcia Marquez kimdir

Gabriel Garcia Marquez, 6 Mart 1927’de Kolombiya’nın kuzeyinde yer alan Aracataca şehrinde doğdu. Aracataca şehri, Garcia Marquez’in eserlerinde “Macondo” adıyla anılan hayali kasabanın ilham kaynağıdır. Babası Gabriel Eligio Garcia ve annesi Luisa Santiaga Marquezdir. Garcia Marquez’in ailesi, onun yaşamı boyunca edebi eserlerinde sıklıkla yer alacak olan Latin Amerika’nın karmaşık toplumsal ve politik gerçekliklerini yansıtır.

Çocukluk yılları boyunca Garcia Marquez, büyükanne ve büyükbabasının anlattığı fantastik hikayelerle büyüdü. Bu hikayeler, onun büyülü gerçekçilik tarzının temelini oluşturdu. Ailesi maddi zorluklara rağmen, Garcia Marquez’in eğitimine büyük önem verdi. Bu, onun gelecekte sahip olacağı edebiyat kariyerinde önemli bir temel oluşturdu.

Garcia Marquez gençlik yıllarında, Bogota’daki Ulusal Üniversite’ye gittiği dönemde gazetecilikle tanıştı. Ancak gazeteciliğe başlamadan önce kısa öyküler ve şiirler de yazıyordu. Gazeteciliğe adım atması ile birlikte, yazıları ve haberleriyle ses getirmeye başladı. Gazetecilik kariyeri, ona Latin Amerika’daki sosyal ve politik sorunlara duyarlılığını geliştirme fırsatı verdi. Bu konular, eserlerinde sıkça işlediği ögelerden biri haline geldi.

Kısa bir süreliğine Venezuela’ya gitti. Gazetecilik kariyeri, ona Latin Amerika’daki sosyal ve politik gerçekliklere dair derin bir anlayış kazandırdı. Garcia Marquez, hayatının bir döneminde Kolombiya’da basın özgürlüğü konusundaki görüşleri nedeniyle hapis cezasına çarptırıldı. Bu deneyim, onun toplumsal ve politik eleştirilerini daha da pekiştirdi. Eserlerindeki ana temaların oluşmasına katkıda bulundu.

Edebi Tarzı

Gabriel Garcia Marquez’in en belirgin özelliklerinden biri olan, edebi tarzı olarak bilinen büyülü gerçekçiliktir. Bu tarz, gerçekçi bir temel üzerine fantastik ve doğaüstü unsurları ekleyerek anlatımı zenginleştirir. Garcia Marquez’in eserlerindeki büyülü gerçekçilik; sıradan olayları, karakterleri ve mekanları, sıra dışı ve fantastik unsurlarla birleştirerek benzersiz ve büyüleyici bir atmosfer yaratmasına olanak tanır. Büyülü gerçekçilik, Garcia Marquez’in eserlerine özgü bir imza haline gelmiştir. Yazarın eserleri, Latin Amerika edebiyatının önemli yapıtaşlarındandır. Özellikle “Yüzyıllık Yalnızlık” gibi başyapıtları, yazarın edebi tarzının en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Garcia Marquez, eserlerinde Latin Amerika’nın karmaşık tarihine ve toplumsal yapısına derinlemesine bir bakış açısı sunar. Genellikle, toplumsal dönüşüm ve zorluklar, adaletsizlik ve sosyal sınıflar, politik çalkantılar ve şiddet, aile ve kültürel değişim gibi konuları işler. Bu ögeleri, büyülü gerçekçilik tarzıyla birleştirerek, okuyuculara unutulmaz bir edebi deneyim sunar.

Nobel Ödülü

Garcia Marquez, 1982 yılında “Yüzyıllık Yalnızlık” isimli eseri ile Nobel Edebiyat Ödülü kazanmıştır. Nobel Komitesi, Garcia Marquez’i ödüle layık gösterirken yazarı, gerçekle fantezinin, ilüzyonun ve yaratıcılığın dünyasında anlatım gücüyle çağdaş bir epik yaratıcı” olarak tanımlamıştır. Yazarın eserlerindeki yaratıcılık ve anlatım gücü, bu ödülle tescillenmiştir. Nobel Ödülü, sadece onun tanınmasına değil, aynı zamanda Latin Amerika edebiyatının da dünya genelinde daha fazla tanınmasına katkıda bulunmuştur. Ayrıca Nobel Ödülü, Garcia Marquez’in eserlerinin daha fazla dilde çevrilmesine ve dünya genelinde daha fazla okura ulaşmasına olanak tanımıştır.

Garcia Marquez, sadece bir yazar olarak değil aynı zamanda Latin Amerika’nın kültürel ve entelektüel bir temsilcisi olarak görülür. Eserleri, bölgesel ve global düzeyde geniş bir okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle okunmaya devam etmektedir.

Yazar, 17 Nisan 2014’te Meksika’da hayatını kaybetti. Garcia Marquez’in ölümü, dünya genelinde okuyucu kitlelerinde ve edebi çevrelerde büyük bir üzüntüyle karşılandı. Garcia Marquez’in eserleri, ölümünden sonra da popülerliğini sürdürdü. “Bir Yüzyılın Sonunda” gibi başyapıtları, edebi dünya içinde klasikler arasında kabul edilmeye devam etmektedir.

Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez

 

Gabriel Garcia Marquez’in eserleri

Yazarın en bilinen eserleri şunlardır.

Bir Kayıp Denizci’ nin Özeti:

Bir Kayıp Denizci, orjinal ismiyle “Relato de un náufrago” Gabriel Garcia Marquez’in 1970 tarihinde yazdığı kitaptır. Marquez bu eserinde bir gemi kazası sonucunda hayatta kalan Luis Alejandro Velasco’nun gerçek hikayesini okuyucuya sunar. Yazar, Velasco’nun hikayesini yazarken, onunla yapılan röportajları temel alır. Kitap, gerçek bir hayatta kalma mücadelesini, büyülü realizm ve gerçekçi anlatım ile bir araya getirerek anlatır.

Luis Alejandro Velasco, Kolombiya’nın Cartagena şehrinde yaşayan genç bir denizcidir. Kolombiya Deniz Kuvvetlerinde görev yapmaktadır. 28 Ocak 1955’te, Velasco’nun gemisi “Caldas” Pasifik Okyanusu’nda kötü hava koşulları sebebiyle su alarak batar. Velasco ile birlikte mürettebattan sekiz kişi daha denize düşer. Velasco, sekiz gün boyunca denizde hayatta kalmayı başarır. Ancak diğer mürettebat açlıktan ve susuzluktan dolayı hayatta kalamaz. Velasco, tek başına denizin ortasında yüzmeye devam eder. 

Denizde hayatta kalma mücadelesi veren Velasco’nun en büyük sorunu, açlık ve susuzluktur. İçecek su olmadığı için kendi idrarını içmek zorunda kalır. Denizde yüzen balıkları yakalar ve onları yer. Bu süreçte hayatta kalma iç güdüsü ve yaratıcılığı, onun hayatta kalmasını sağlar.

Sekiz gün sonra, Velasco kıyıya yaklaşır. Yerel bir balıkçı tarafından kurtarılarak ve yetkililere teslim edilir. Ancak burası Kolombiya kıyıları değil, Jamaika sahilleridir. Daha sonra Jamaikalı yetkililer eşliğinde ülkesi Kolombiya’ya geri döner.

Velasco’nun hikayesi medyada çok büyük yankı uyandırır. Fakat Kolombiya hükümeti, Velasco’nun yaşadıklarını sansürlemeye çalışır. Bununla birlikte yapılan resmi açıklamalarda olayın detaylarına hiç bir şekilde yer verilmez. Velasco daha sonra, yaşadığı deneyimleri anlatır ve olayın gerçek yüzü ortaya çıkar.

Bu arada olaylar medya tarafından çok abartılmaktadır. Velasco, bundan rahatsız olur. Sağlığı yerine geldikten sonra tekrar Deniz Kuvvetleri’ne döner. Fakat bir süre sonra buradaki görevinden ayrılır.

Eser, Velasco’nun yaşadıkları, medyanın gücü, hükümetin sansür politikaları ve bir bireyin hayatta kalma mücadelesi gibi bir çok konuyu işler.

İyi okumalar diliyoruz.

Yorum yapın

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com