Amerikan edebiyatının en önemli isimlerinden “Herman Melville“in “Toplu Öyküleri” Everest Yayınları’ndan çıktı. Kitabın çevirisini Burcu Erdoğan yapmış. Herman Melville kimdir diye merak edenlere yazarımızı kısaca tanıtalım. Herman Melville 1819 yılında New York’te doğmuş ve aynı şehirde 1891 yılında 72 yaşındayken ölmüş. Herman Melville yoksul bir ailenin çocuğu ve hem okuyup hem de çalışmak zorunda kalıyor. Tarım işçiliği, banka memurluğu, öğretmenlik gibi işlerde çalışırken bir yandan da New York’ta mühendislik eğitimi görüyor ama okula devam etmeyip New York’tan Liverpool’a giden bir ticaret gemisinde işe giriyor. New York’a geri döndüğünde bir süre daha öğretmenlik yapsa da duramıyor, bu defa bir balina avı gemisinde iş buluyor Herman Melville. Bir buçuk yıllık balina seferinin ardından yolda Markiz adalarında gemiden atlıyor ve bir süre yerlerle yaşıyor. Polinezya Adaları’ndan yine bir gemiye binip uzak rotalara doğru yola çıkıyor. Bu böylece sürüp gidiyor. Kah ticari gemilerde kah donanmada kah balina avı gemilerinde beş yıl geçiriyor. 1844 yılına gelindiğinde deniz yolculuklarına bir son veriyor ve enteresan bir biçimde karada mazbut ve sakin bir hayata geçiyor henüz 25 yaşındayken. Ama en önemlisi yazmaya başlıyor. Altı yıl içinde peş peşe beş roman yazıyor. 1851 yılında bugün başyapıt olarak kabul edilen Mobidick’i diğer adıyla Beyaz Balina’yı yayınlıyor ama roman hiç de ilgi görmüyor. Herman Melville gerçekte yazarlığının doruğuna ulaştığı 30’lu yaşlarında tuhaf bir biçimde gözden düşüyor. Kitapların yeniden keşfedilmesi, sayısız dile çevrilmesi ve birer klasik mertebesine ulaşması ise ölümünden çok sonra 1920’lerde gerçekleşiyor. Moby Dick’in yanısıra Katip Bartleby, Bily Budd, İsrael Potter, Veranda Öyküleri, Sağlam Adam Melville’in unutulmaz eserleri arasında. Katip Bartleby isimli kitabı ile Veranda Öyküleri kitabı daha önce burada tanıtılmıştı.
Kitabımız Toplu Öykülerde, her öyküde bambaşka diyarlara yelken açıyor Melville. İlgisini ve edindiği zengin hayat tecrübesini de kendine özgü üslubu ile birleştirmekte. Öykülere kısaca bakarsak; Fukara Tatlısı ve Bekar Kızlar Cehennemi’nde toplumda durmadan artan sınıfsal farklılıkları yumuşak edebi diliyle anlatıyor. Benito Cereno’da o yıllarda bahsedilmesinin bile imkansız olduğu köleliği eleştirmeyi kendine has üslubuyla cesurca dile getiriyor. Ben ve Bacağım’da Freudyen analizlere kapı çalıyor. Elma Ağacı’nda ise Edgar Allen Poe’ya göz kırpıyor. Kitabının arka kapak yazısı da konusu ne olursa olsun hiç bir öyküsünde yeni serpilmeye başlayan modern hayatın çatışmalarına ve karanlık dehlizlerine girmekten sakınmıyor denilmiş Melville’in öyküleri için.
İyi okumalar diliyoruz.