Tuna Kiremitçi - Bir Gönül Meselesi - Tubizu.com

Tuna Kiremitçi – Bir Gönül Meselesi

Tuna Kiremitçi“nin “Bir Gönül Meselesi” isimli yeni kitabı Mona Kitap’tan çıktı. Bir Gönül Meselesi ‘nin özetine geçmeden önce Tuna Kiremitçi kimdir kısaca tanıyalım. Tuna Kiremitçi 1973 yılında Eskişehir’de doğmuş. Liseyi Galatasaray Lisesinde okuyan Kiremitçi edebiyata o zamanlar ilgi duymaya başlamış. İlk şiirleri Varlık Dergisi’nde yayımlanmış. 1994 yılında ilk şiir kitabı Ayabakanlar çıkmış ve aynı yıl Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’nü kazanmış. 1997 yılında ise Erguvan Balkan Şiir Ödülü’nü şair İzzet Sarayliç ile birlikte kazanan Kiremitçi’nin 1998 yılında Akademi isimli ikinci şiir kitabı yayımlanmış. Daha sonra ilk romanı Git Kendini Çok Sevdirmeden’i yazmış. İkinci romanı Bu İşte Bir Yalnızlık Var ile iyice tanınmış. Bu romanları Git Kendini Çok Sevdirmeden, Yolda Üç Kişi ve Dualar Kalıcıdır, Uçan Halıların Ayrodinamik Sorunları, Kendi Seven Ağlamaz, Bir Uyumsuz Bulut, Dualar Kalıcıdır, Selanik’te Sonbahar, En Sağlam Direniş Kalbi Temiz Tutmak isimli kitapları izlemiş. Kiremitçi yazarlığın yanı sıra senarist, yönetmen, şarkı yazarı, solist, gitarist ve aranjör olarak da çeşitli projelerde yer almaktadır.

Bir Gönül Meselesi’nin Özeti:

Bir Gönül Meselesi Tuna Kiremitçi’nin 2003 yılında yayımlanan ve onu üne kavuşturan ilk romanı Git Kendini Çok Sevdirmeden’in devamı. Kısaca hatırlayalım Git Kendini Çok Sevdirmeden’i. Kahramanımız genç bir kız. İsmi Arda ve 17 yaşında. Ağabeyi ile beraber Eskişehir’den İstanbul’a gelmiştir. Genç yaşının verdiği heyecanla ağabeyinin arkadaşı Ertuğrul’a aşık olur. Bir süre sonra Ertuğrul ile Arda farklı dünyalara doğru yol alırlar. 40 yaşında Eskişehir’e ailesinin yanına geri dönen Arda oğlunu kazada kaybetmenin verdiği acıyla hayatla baş etmeye çalışmaktadır.

Bir Gönül Meselesi’nde Arda yıllar sonra İstanbul’a, kocası Ali’nin yanına dönmeye karar verir. Yanında kızı Dünya da vardır. Aradan geçen yıllar hem Arda’yı hem de Ali’yi değiştirmiştir. Bir türlü beklediği o eski sıcaklığı bulamayan Arda Gönül isimli esrarengiz bir kızın hayatlarına girmesi ile kendini gizemli bir dünyanın içinde bulacaktır.

Tanıtım Yazısı:

Kitabın tanıtım yazısında şu ifadelere yer verilmiş “Git Kendini Çok Sevdirmeden’de oğlu vefat eden Arda, derin bir bunalıma girmiş ve Eskişehir’deki annesinin anılarla dolu evine sığınmıştır. Zaman akar, acıları geçirmese de dindirir ve genç kadın, terk ettiği kocasına ve İstanbul’a geri döner. Yalnız da değildir üstelik; unutamadığı gençlik aşkı Ertuğrul’un kendisine emanet ettiği kızı Dünya vardır yanında. Ancak ne kendisi ne de kocası Ali aynı insanlardır artık. Evlerinin içindeki yabancılaşmaya Gönül adında genç bir kızın gizemi de eklenince, Arda ve Ali kendilerini karanlık bir girdabın içinde bulacaktır.

“Romandaki ‘gönül meselesi’, sadece bir gönül meselesi. Yani başörtüsü takmış birinin (herkesten farklı birinin) ‘gönül meselesi’ değil. Yazar kahramanına başörtülü biri olarak değil, bir roman kahramanı (bir insan) olarak bakıyor. Bu tür durumlarda ‘yazar objektif bakmış’ denir. Hayır, bunun da ötesinde bir durumdan söz ediyorum. Yazar yukarıda da söylediğim gibi, namuslu bir insanın yapması gereken şeyi yapmış. Farklı konumdaki insanları, bir aşk serüveni çerçevesinde, oldukları gibi anlatmış. Ve bence, ortaya iyi bir roman çıkarmış”

İyi okumalar diliyoruz.

Yorum yapın

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com